24 Ağustos 2011 Çarşamba

Uzaklara Gitsem...

İnsanlara karşı hiçbir tahammülümün kalmadığını ve işin aslı insanları pek de sevmediğimin farkına vardım. Nasıl yahu, nasıl sevmem insanları? Eee, biri bana bir sebep göstersin…
İnsandan kastettiğim anam, babam, sevgilim, kankam, dostum değil. Birlikte yaşamak zorunda bırakıldığım, aynı havayı solumak zorunda kaldığım diğerlerinden bahsediyorum. Ortak hiçbir düşüncemin olmadığı, vicdansız, terbiyesiz, korkak diğerlerinden bahsediyorum…
Şimdiye kadar, iktidar değiştiğinde, kitaplar yasaklandığında, web siteleri kapandığında, masalar kaldırıldığında “ne olacak ki kaçıp giderimciler”den değildim. Aksine doğru bildiğim yolda inatla yürüyeceğimi ve savaşacağımı savunuyordum ama artık pes ettim. Kimseyle tartışamayacak kadar yorgun ve yılgınım, görmezden gelemeyecek kadar da safım. En acısı da mutsuzum. Kendi kendime yetmeyi ve mutlu olmayı öğrenmeye çalışırken etrafımda olanlar, insanalrın duyarsızlığı, bi rtürülü sürü psikolojisinden çıkamıyor oluşları, memeleketin parça parça satılıyor oluşu, şiddet ve nefretle özelimize saldırılar yüzünden korkar olmaktan tükendim.

Ortak yaşam alanlarımızda itilip kakılmaktan ve öteki olmaktan artık daraldım. Hareket edecek yerimin kalmamasından, elimin kolumun onunla bununla ya da şununla bağlı olmasından bunaldım. Başarılı olanın aşağı çekildiği, karalandığı bir insan topluluğunun içinde olmak istemiyorum. Kıskançlığı ve kötü niyeti mottosu olan bir toplumun ferdi olmak istemiyorum. Onlardan biri olmak, yoooo HAYIR!

Sokaktaki hamile kediyi beslediğim için başımdan aşağı su yemekten, otobüste kitap okuduğu  için arkadaşımın hor görülmesinden, iftar vakti olduğu için 1- 1,5  saat boyunca havaalanında bavul için bekletilmekten, yaz günü acaba ne giysem de laf atılmasın diye kumaşlara bürünmekten ve daha bir çok şeyler yüzünden öteki olmak istemiyorum. 

Bu böyle devam ederken, bir süreliğine buralardan gitme hakkımı kullanmaya karar verdim... Beni tanımayan, bana dokunmayan, ne içtiğime ne giydiğime karışmayan bir yer istiyorum. Sokaklarda başıboş, itilmiş kakılmış hayvanlar görmeyeceğim bir yer istiyorum. Gücümü toparlayıp tekrar geri gelmeyi arzulamak istiyorum. Bu memleketin ne güzel bir yer olduğunu tekrar fark etmek istiyorum. Irkçılığın olmadığı, saygı içinde yaşanan bir yer istiyorum…

Ve sadece Dilek olmak istiyorum!